
58 yıllık milli park1642 hektar büyüklüğündeki Yedigöller Havzası, 1965 yılında milli park olarak korumaya alınmış doğal bir oluşum. Havza kayan kütlelerin vadilerin önlerini kapatması sonucu oluşan, yüzeysel ve yeraltı akışlarıyla birbirine bağlı, kuzeyden güneye 1500 m. mesafede sıralanmış 7 gölden oluşan bir yeryüzü cenneti.
Park içerisine birçok farklı yer varParkın içerisinde yedi farklı göl, iki farklı şelale, 7 gözlü pınar çeşmesi, çok sayıda içilebilir su akan oluk ve 5 kilometreyi bulan bir trekking parkuru bulunuyor. Bu haberde sizlere parkın içerisinde pek bilinmeyen, gidenlerin birçoğunun görmeden döndüğü aslında küçük bir şelale olan ağlayan kayalardan bahsedeceğiz.
Bizanslılar bile yaşamışMilli park içindeki “Köyyeri” mevkiinde yeni Bizans dönemine ait bulunan kalıntılardan, eski dönemlerde bölgenin bir yerleşim yeri olduğu anlaşıldığını belirtmeden geçemeyeceğiz. Fakat bugünkü haber konumuz Bizanslılar değil. ‘Ağlayan Kayalar’ parktaki en büyük ikinci gölü Deringöl’ün yer aldığı aşağı platonun üst kısmında konumlanmış aslında küçük bir şelaledir.
Ağlayan kayalar efsanesiDerin gölün Kuzeybatısında bulunan çadır kamp alanı kenarından yürüyerek yaklaşık 800 metrelik bir yoldan ulaşılan ağlayan kayalar milli parkın belki de en otantik yeri. Bir grup kayadan sızan fakat çıktığı yer belli olmayan suyun şelalemsi bir şekilde 15-20 metre yüksekten döküldüğü yere verilen isimdir ağlayan kayalar. Buranın bir de dilden dile aktarılan bir efsanesi var.
Küçük şelalenin efsanesiMengen ilçemiz sınırları içerisinde bulunan Yedigöller Milli Parkına çok yakın bir köyde iki genç birbirini çok severler. Oğlan sevdiği kızı ister ama bir türlü alamaz. Evlenmeleri geciktikçe gençlerin arasındaki sevda artar ve yürek dayanmaz bir hal alır. Oğlan sevdalandığı kızı alamadığı için ince hastalığa yakalanır. Son bir kez daha aşık oğlan anasını kızı istemeye yollar. Efsane bu ya kızın babası isafa gelir bu kez kızı verir. Anası oğluna müjdeyi vermek için koşarak eve gelir ki bir de ne görsün oğlan hasta yatağında can vermiştir.
Efsanenin açıklı devamıGenç kız bu haberi alınca aklı başından gider. Köyden yalınayak ormana doğru saatlerce yürür. Tam ağlayan kayaların bulunduğu alana gelince derman kalmayan dizlerinin üzerine yere çöker ve gözyaşlarını içine akıtarak ağlamaya başlar. Kızda oracıkta canını teslim eder ve öldüğü yerde kayalardan su sızmaya başlar. Bir daha gelini gören olmaz ama gelinin öldüğü yerde kayalar yüzyıllardır ağlamaya devam eder.
Bu yeryüzü cenneti bir başka güzelMilli parkta yaban hayvanlarından kurt, tilki, ayı, domuz, sansar, sincap, geyik, karaca ve tavşan ile kuşlardan yabani ördek, yabani güvercin ve keklik vardır. 100’ün üzerinde kuş türü barınan parkın ağlayan kayalar bölümünü görmeden Yedigöller’i gördük demeyin. Sessiz ve sakin bünyesi, güzel manzaraları, değişik arazi şekilleri, yürüyüş yolları, şelaleleri, çeşitli cinste bitki ve ağaçlarla süslü yamaçlarıyla bu yeryüzü cennetine mutlaka bir uğrayın.
More Stories
Türkiye’de Banka Faiz Oranlarındaki Güncellemeler ve Yatırımcılar İçin Fırsatlar
Sağlık Bakanlığı’ndan İstihdam Hamlesi: 419 Sürekli İşçi Alımı yapılacak
Google’dan kullanıcılarına kritik güvenlik güncellemesi tavsiyesi