
Günümüzde sosyal medyanın da iyice yaygınlaşmasıyla birlikte avokado adı verilen bir meyve hayatımıza fazlasıyla dahil oldu.
Yeni süper gıda olarak geçen avokado, ülkemizde 90’lı yılların başından beri üretiliyor. Zamanında olan ölüm diyetlerinden boşalan yeri dolduran bu meyve, hem tok tutuyor, sağlıklı yağlar içeriyor, her şeye yakışıyor, yumurtanın yanında yenen ekmeği meşrulaştırıyordu. Tane tane meyve ve sebze almaya bizi en çok avokado alıştırdı.
1995 yılının ABD’de avokado tüketimi 600 bin ton iken, 2020 sonunda bu tüketim 6 milyonu geçmişti. Bugün ise Avrupa’da en çok Fransa ve Almanya’da yeniyor. Kişi başı tüketimde ise başı çeken İskandinavlar. Bir Danimarkalı yılda 3 kilo, Norveçli 2,8 kilo, İsveçli 2 kilo avokado yiyor.
Bu saydığım ülkelerin hiçbirinde avokado yetişmiyor. Avrupa’nın yediği avokadonun yüzde 35’i Peru’dan geliyor. Onu Kamboçya ve Şili izliyor. Ortalama bir Perulu ise yılda sadece 300 gram avokado yiyor. Yani işin özü bu meyveyi üreten yiyemiyor.
2022 yılı rakamlarına göre Türkiye’de 40 bin ton avokado üretiliyor. Üretim bir yıl öncesine göre dört kat artmış durumda. Üretimimiz kişi başına yarım kiloyken, tüketimimiz 200 gramın altında.
Bir avokadoyu yetiştirmek için 220 litre su harcamak gerekiyor. Bu başka bir gözde gıda olan badem sütünün dört katı, domatesin ise 20 katı. Yetiştirilen bu avokadoların Oslo’ya ulaştırılması için harcanan karbon da cabası. Tek bir avokadonun karbon emisyonu yarım kiloya yakın. Bu muzun iki, çayın 40 katı demek.
Yani lafın özü, ülkemiz gibi iklim krizine bağlı kuraklık seviyesinin yüksek olduğu coğrafyalar için avokado yetiştiriciliğine özendirmek doğru ve mantıklı bir tarım politikası değil.
Son olarak ise; avokado yetiştiği bazı ülkelerde üreticilerden çok uyuşturucu kartellerini besliyor. Kartellerin neredeyse tamamını kontrol ettiği ve şu ünlü pütürlü avokadoların yetiştiği Michoacan, bunlardan en ünlüsü. Karteller haraç vermeye yanaşmayanın ağaçlarını yakıyor.
İşte bu sosyal medyanın hayatımıza soktuğu avokadonun gerçekleri böyle…
Haftaya görüşmek dileğiyle. Sağlıcakla kalın.
More Stories
Bolu’dan başlayan yolculuk: Özgür Ozan’ın sanat serüveni
Türkiye’nin biyolojik zenginliğinde yeni keşif: Bolu’da da genleri bulunuyor
Bolu Belediye Başkanı Özcan, Türkiye’nin en iyi belediye başkanları listesinde