
Son günlerde hukuk sisteminin en önemli hak arama yollarından biri olan Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolu çokça tartışılır hale geldi. Anayasa mahkemesinin kararları bazı kararları rahatsızlık yarattı. Oysa ki geçmişte bir çok önemli davada yaşatılan hak ihlalleri bu yolla ortaya çıktı.
Anayasa mahkemesine bireysel başvuru 2012 yılında başladı. Ülkemizdeki iç hukuk yollarından bir sonuç alınamayan dosyalar ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne Türkiye’den gelen yaklaşık 24 bin dosya var. Bu tüm dosya sayısının yaklaşık yüzde otuzu. Bir de ülkemizde bireysel başvuru yolu olmasa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin rekor dosya sayısını bizim ülkemiz oluşturdu diye düşünmekten de insan kendini alamıyor.
Mülkiyet hakkından, din özgürlüğüne, gösteri yapma hakkından, haksız yere işinden çıkarılan işçinin hakkına, tarlasına kamulaştırmasız el atılan çiftçinin hakkından, ifade özgürlüğü hakkına bireysel başvuru kapsamındaki tüm anayasal hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği gerekçesiyle çok sayıda başvuru yapılıyor.
Anayasa mahkemesine gelen dosyalarda yığılma olduğu söyleniyor ise bunun çözümü Anayasa mahkemesince verilen kararların yasama organları, kurum ve kuruluşlarca uygulanmasıdır. Verilen kararlar uygulanmadıkça mağduriyetler son bulmayacak ve bu sarmal devam edecektir.
Anayasa mahkemesi kararları kesindir ve idarenin ona uyması Anayasal zorunluktur. Zira, yasalar doğru oldukları için değil, yasa oldukları için, yargı kararları da haklı oldukları için değil, yargı kararları oldukları için uygulanmaları zorunludur. Bunun dışındaki tutum ve davranışlar keyfiliktir.
Haftaya görüşmek dileğiyle sağlıkla kalın..
More Stories
Türkiye’de Banka Faiz Oranlarındaki Güncellemeler ve Yatırımcılar İçin Fırsatlar
Sağlık Bakanlığı’ndan İstihdam Hamlesi: 419 Sürekli İşçi Alımı yapılacak
Google’dan kullanıcılarına kritik güvenlik güncellemesi tavsiyesi